İsrailli Uri Geller, çatal ve kaşıkları bükmesiyle tüm dünyaca
tanınmıştı. Ama onun asıl gücü, harita üzerinde sezgisiyle bulduğu
maden ve petrol yatakları.
1970’li yıllarda, Uri Geller’
kelimenin tam anlamıyla medyatikti, popülaritesi o kadar yüksekti ki,
haftalık programını düzenlemeye üç sekreter yetişemiyordu. Küresel
medyada yükselişi gözkamaştırıcıydı. Ne mega film yıldızları,
ne de süperstar popçular onun kadar çekici değildiler. Geçen yıllar
Geller´i yavaş yavaş gündemden uzaklaştırırken, biraz da kendisinin
daha içe dönük bir kişiliğe büründüğü görülüyordu. O yıllardan sonra
yine de, Uri’nin inzivası pek gerçekleşebilmiş sayılmaz. “Henüz
anlatmadığım pekçok şey yaptım” diyor. Şimdilerde özel
yaşamıyla başbaşa, hatta yanlızlığı seçmiş, kendi kabuğuna
çekilmiş gibi görünüyor. Peki, Geller kimdi? 60´lı yıllardan sonra
dünyanın tanıdığı İsrailli Uri Geller, pşisik yetenekleriyle tanındı,
metalleri büküyor, küçük objeleri düşünce gücüyle hareket
ettirebiliyordu. Bir ara, Puharich adlı bir gizemci veya UFO´cuyla
beraber olmuş ve dünyadışı bir zekayla ilişkisi olduğu sansasyonu
yayılmıştı ama bu iddianın sonu gelmedi. Sonraki yıllarda Geller, başta
Massachusetts Technology University olmak üzere birçok araştırma
kurumunda bilimcilerin gözleri önünde, deneylere katıldı ve çoğu zaman
da başarılı oldu. Ünlü Amerikalı illüzyonist James Randi´nin
düşmanlığını kazandı, Randi, Geller´in yaptıklarının bir illüzyon
olduğunu ve kendisinin de aynı şeyleri yapabildiğini iddia ediyordu.
Randi´nin tüm karalama çabalarına rağmen, Geller bu saldırılardan
etkilenmeyerek işine devam etti. Sonraki yıllarda Geller, toprakaltı
kaynaklarını sezgiyle bulma olayına yöneldi ve bu alanda da oldkuça
başarılı oldu.
O, bir dünya vatandaşı.
İnanılmaz
olaylar koleksiyoncusu ve yayıncı Charles Fort, Geller’in, kaşıkları
eritmek, metrelerce uzaklıktaki insanların ceplerindeki
anahtarları eğip, bükme yeteneğini “Vahşi Yetenekler-Wıld
Talents” adlı çalışmasında topladı. Fort’un derlediği tüm bu
vakalar tek tek ele alındıkları zaman kendi içlerinde küçük
olaylar gibi görülebilirler, fakat Uri Geller’in gizemli
dünyasını toptan bir potada eriterek değerlendirmek modern
fizikte bir kaos yaratmaya yeterlidir. Konunun bazı uzmanlarına
göre, Geller’in “Bu acaip kaba ve bazen de budala güçler”
diye adlandırdığı bu doğaüstü güç kaosu bilinen geleneksel
mucizelerden ayrıt edilmelidir. İlkel kültüre ait Şamanlar kendi
ruhsal ve tinsel hayatlarından, bağlı oldukları kültürün
geleneklerinden ve topluluklarının sağlığından
ayrılamazlar. Rasputin, St. Teresa ve ruhçu D.D.Hume gibi
Avrupalı süperstarlar, büyücüler, doğaüstü olayların
manipülatörleri, bizlere yaşamış oldukları kültürün
içinde nasıl yer aldıklarını ve bu kültürün içinde nasıl
varolduklarını hakkında anlatırlar. Tıpkı Geller olayında
olduğu gibi. İlk bakışta Geller, modern dünyanın getirdiği
bir karmaşayı doğduğu günden beri yaşadığı görülür. İsrail ve
Kıbrıs’ta yetişmiş, Katolik bir okula gitmiş, beş dil konuşur
ve üç ayrı kıtada beş ayrı ülkede evi vardır. Sizi
şaşırtmasın! O bir dünya vatandaşıdır!
Joker´in oyunu.
Sir
Clement Freud’un tavsiyesi ile, Geller ve ailesi olarak
Berkshire’da yaşıyorlar. “Burası medeni bir taşra. Burayı
seviyoruz.” diyor Uri. Evine gittiğinizde, bir İngiliz köyünde
olması oldukça şaşırtıcı olan Graceland stili kapıyı
Uri’nin eski dostu Shipi açıyor. Sıcak ve sessiz biri olan
Shipi, mermer döşemede kayar gibi yürüyerek çizim odasını
gösteriyor. Uri, şortunu giymiş, son derece dostça
zıplayarak girerken “merhaba” diyor. Ev, yaldızlı mermerlerle
parlıyor. Ve kristal piramitler, mermer sütunlar ve güzel
bir denizaltı sarayını andıran deniz kabukları dikkat
çekiyor. Kanepeler çok geniş ancak bir deniz anemon
çiçeğinin kucağına düşermişçesine hafif. Çalışma odası
sarı duvar kağıtları ile kaplı. Kahve sehpasındaki komik
heykeller bükülmüş çatal bıçak takımlarından yapılmış.
Sorularıma, son derece bakımlı Arap bahçesinin ötesindeki
yolda, Uri’nin 4-5 yaşlarındaki çocukluk önsezilerini
sormakla başlıyoruz. Gençlik yıllarındaki en enteresan
olayın, aynı zamanda evrensel bir tadı var. Olay, Uri’nin
Kıbrıs´ta gittiği keşişlerce işletilen Katolik yatılı okulda
geçmiş, Lefkoşa’dan 40 mil uzaklıktaki tepelerde gerçekleşmiş.
Miller boyunca delikler açılmış tepelerde, doğal mağaralar,
pasajlar ve derin çukurlar vardı, diyor. Buraları alışılmamış
olmasının yanısıra olağanüstü tehlikeliydi de. Fakat
Uri, ortamın sakinliğinden ve uzaklığından zevk alıyor, bir
cep feneri ve tebeşirle duvarlara izlediği yolu
işaretliyor. Bir keresinde daha önce hiç olmadığı kadar
labirentin derinine giriyor. Fakat izini takip ederek geri
dönmeye karar verdiğinde, tebeşir çizgilerinin hiçbirini
bulamıyor. Çıkış yolunu ararken çıldıracak gibi oluyor ve
panikliyor. Ancak daha sonra bu panik yerini ümitsizliğe
bırakıyor. “Yaklaşık bir saat Tanrı’ya dua ettim” diyor. Daha
sonra uzaktan köpeği Joker’ın havlama sesini duyuyor.
Arabayla 40 dakikalık mesafedeki evinden gelen köpeği
bir anda yanında beliriyor ve Joker dolambaçlı yollardan
geçerek Uri’yi gün ışığına çıkarırken neşe içinde
oynuyorlar.
Doğumda yaşanan mucize
Bu modern mitin
özünde öteki dünyadan yankılar duyuluyor. Yunan ve İskandinav
mitolojisinin yeraltı yolculukları, cenaze ve yeniden
doğuş törenlerinin başlangıçları, hayvansal ile tamamlanıyor.
Uri, geçmişte diğer ruhçuların veya büyücülerin yaptıklarını pek
okumamış. Gelecekte de okumayacağını, bunu kasıtlı
olarak yaptığını söylüyor. Bu arada odaya giren köpeğini
Joker olarak tanıtıyor. Şimdiye kadar hep bir köpek sahibi
olmuş, hiç köpeksiz kalmamış. Pek çok köpek sahibine garip
gelecek ama tüm köpeklerine hep “Joker” adını vermiş. Sanki
onları bir bütün olarak tanıyor. Tek tek değil ancak orjinal bir
model şablonunun tekrarlanan elemanları olarak algılıyor.
Uri, çocuksu tavırlı, son derece çekici ve hoş bir adam. 48
yaşında iken 18 yaşında olabilen ve normal ötesi her olaya
damgasını vurmuş birisi. Geller sizinle konuşurken tüm
dikkatini size veriyor. Sesi içten bir memnuniyetten açık
bir güvene geçişler yapıyor. İki otobiyografi kitabında,
Uri’ye en yakın kişi olarak Shipi´den söz ediliyor. Shipi, 30
yıl önce Uri’yi İsrail ordusunda keşfettiğinde henüz 12
yaşındaydı. Uri’nin okulda halka açık ilk gösterisini
düzenledikten sonra onun hem manejeri, hem de Dr. Watson’ı
oldu. Uri sık sık başından geçen olayları anlatırken bir
süre sonra Shipi’nin de bir hayal aracı gibi orada olduğunu
farkediyorsunuz.
Uri’nin eşi Hanna, Shipi’nin
kızkardeşi. Uri’nin “O benim ayaklarımın yere sağlam
basmasını sağlıyor” dediği eşi Hanna, bu konunun içinde
çok fazla yer almıyor. Uri’nin oğlunun doğumunu dinlerken, bu
doğumun daha çok Hanna’ya ait bir olay olduğunu
zannediyorsunuz. Ama hayır. Uri bu olayda da odak noktası.
“Zor bir doğumdu. Shipi ve ben hastane koridorunda beklerken
doktor geldi ve Hanna ıkınmaya başlamazsa sezaryen
yapacaklarını söyledi. Olabildiğince konsantre olarak
“Açıl,açıl,açıl...” diye bağırdım. Yaklaşık beş dakika sonra
doğumu yapan jinekolog gelerek “Aman Tanrım, başardın”
dedi.” Uri zenginleştirilmiş detayları olan
fantezilerden zevk alıyor. Okulda, kendi yarattığı canlı
uzay yolu hikayeleri ile sınıf arkadaşlarını büyülemiş.
Yayınlanmış tek romanı “Shawn”, bunların gelişmiş bir
versiyonu. Öyküde bir neslin sona ermesi, kristalin
sıvılaşması, kahraman Shawn’un gölün üzerinde koşması gibi
desenler var. Uri kendi gücünü da böyle bir desen olarak tanımlıyor,
bazı insanların deseni olabilir, diyor ama metalleri eğriltirken
“Bükül” kelimesinin tekrarlanmasını konsantrasyona bağlıyor
ya da telepati ile gözünde canlandırdığı bir ekranda
birşeylerin belirmesini bekleyerek metalleri büküyor.
Ortadoğu’nun
sıkıntılı yerlerinde büyüyen bir çocuk olan Uri,
oyunlarında şekilleri küçük hayali uzay roketlerini
temsil eden mermiler toplardı. Birkez, asker olan babası,
genç Uri’ye bir tabancada mermi olmadığından emin olmanın
yolunu öğretiyordu. Boş silahı küçük çocuğa verdi. Neşeyle
bir hedefe nişan alan çocuk, tetiği çekti ve silah patladı.
Oysa, silahın boş olduğundan emindiler. Uri,orduya
katıldığında,eğitiminin bir parçası olarak ağır bir
silahla çölü geçmesi gerekiyordu. Yola çıkmadan önce
yükünü hafifletmek için, kurnazca silahının iç ateşleme
mekanizmasını çıkardı. Ancak eğitimin sonunda silahların
ateşleneceğini öğrenerek dehşete düştü. Tetiği çektiğinde
hiçbirşey olmayacağının ve hilesinin ortaya çıkacağının
bilincinde ümitsizce yoluna devam etti. Ancak emir
verilip tetiği çektiğinde silahı mucizevi bir şekilde
mermiyi ateşledi. Bu da onun çevresinde oluşan mucize halkasının
bir parçası.
Onbeş mil ötede ortaya çıkıyor...
Uri,
pek çok tatilini, Kızıldeniz’de dalarak geçirmiş.
Köpekbalıklarıyla boğuşmuş, onların mermi şekline hayran. Ona göre,
görünmezliğindeki büyülü etkisiyle mermi veya roket şekli saf
ve kişisel bir motife benziyor, belki de konsantrasyonunun bir
sembolü gibi. Avrupa folklörü içinde sadece vampiri veya
kurt adamı öldüren gümüş mermi değil, esrarengiz bir şekilde
insanları da zayıflatan, Orta Çağ´a ait bilgilerdeki “Cin
Vuruşu” da buna dahil. (Cin vuruşu, tüm ruhsal gücün tam
konsantrasyonla bir yere yoğunlaştırılarak, yıkıcı etki yaratılması
yönünde bir inançtı.) Bir ilginç olay daha var, tanıkların
anlattıklarına göre bu olay, Uri’nin ani, beklenmeyen ve iyi
belgelenmiş bir ışınlanma olayı. Bir an arkadaşına aldığı
hediye ile New York sokaklarında koşarken birden kendini 150
mil öteki arkadaşının evinin çatısındaki limonluğun
camları arasından geçerken buluyor. Cam kırıkları arasından
kalkarken yeni aldığı hediyenin yani teleskobun hala elinde
olduğunu farkediyor. Ancak Uri, içinden çıkılamayan bu
büyünün parodisiyle yani para ile ilgileniyor. Böylece
sahip olduğu pekçok şeyi paylaşıyor. Hayal ve gerçek
arasındaki değişim aracı, büyüleyebildiği gibi
sıkabilir, diyor.
Uri,büyük darlık içinde yaşayan
bir ailede yetiştirilen tek çocuk. Herzaman zengin ve ünlü
olmayı istemiş. Medya onu ünlü yaptı ancak başarılı
petrol araştırmaları ve maden şirketleri ile zengin oldu.
Önce haritayı araştırır, sonra küçük bir uçakla, eli
pencerenin dışında, içinden gelen bir hisle maden
yataklarının yerlerini belirliyor. Uri, bunu bir iş olarak
kabul ediyor, kendisinin de bunun için para aldığını
düşünüyor. Başka bir anısı ise Uri ve Shipi’nin Londra’da bir
kumarhanede kazandıkları 17.000 Pound. Ertesi sabah bir iş
görüşmesine giderken güçlerini kötüye kullandığı
düşüncesine kapılıyor ve Uri, bu baskı nedeniyle ani bir
ölüme sürükleneceği hissine kapılıyor, bunun üzerine
limuzinin penceresinden tüm banknotları dışarı atarak
rahatlıyor.
Şamanların dış dünya yolculuklarının
modern bir karşıtı, eşitliği sayılabilecek şey;
laborotuvarlardaki duyumsal kayıptır. Aslında Uri için
bilimsel metodun tehlikesi, Uri’nin yeteneklerinin
başarısızlığı değil ancak kendi gerçeğininin sözde
“bilimsel” terimlerle tanımlanacak olması. Bir hamster,
tekerlek üzerinde bağımsızlığını geliştirmiş midir? Fakat
bu modern, küçülmüş, teknolojik açıdan kurnaz dünya, kendi
endişe duygularını doğrulamak için sinsice Uri Geller´e
ihtiyaç duymuyor mu? Geller´in evinden ayrılırken onun bir sözü
yankılanıyor; "Her çocuğun doğaüstü kuvvetlerle bükülmüş ruhsal
bir anahtarı olmalıdır. Bu inanç gücüyle gelecekte tüm bükülmez
engelleri bükme konsantrasyonunu elde edecektir."
Geller ve kuşkucular
Uri
Geller´in yaptıklarını bir hile olduğunu ileri sürenler var. Metalleri
bükmek ve saatleri durdurmak gibi Geller gösterileri, kuşkuculara göre
yapılabilir şeylerdir. Bir görüşe göre ise, bazı bilim adamları
Geller´i test ederlerken sonuçlar üzerinde pek titiz davranmadılar ve
hatta çok yumuşaktılar. Geller´in toprakaltı kaynaklarıyla ilgili
buluşları ise, Geller karşıtları çok ciddiler, Uri sezgiyle bulduğunu
iddia ettiği yeraltı kaynaklarını laboratuarlarda deneyler yaparak,
endüstri casusluğu örgütlerini kullanarak öğreniyor ve yalan söylüyor.
Ama bunun kanıtları ortaya konmuş değil. Kuşkucu savaş lordlarına göre,
Geller´de kesin olarak kanıtlanan telepati, durugörü, kehanet ve
psikokinezi yeteneklerine raslanmış değil. Yine bazı sahne
illüzyonistlerine göre, Geller´in yaptıkları dahice bir sahne oyunundan
başka birşey değil. Uluslararası Sihirbaz Kardeşler Birliği´nin
başkanlarından olan David Berglas, Doğaüstü İddiaları Bilimsel
Araştırma Komitesi ile işbirliği yaptıktan sonra, "Eğer Geller´de
yaptıklarının kaynağı olan bir doğaüstü güç varsa, o bu gezegende bu
güce sahip tek insandır. O bir fenomendir, saygı göstermeliyiz ama bu
saygı bir sahne sihirbazına gösterilen saygıyla eşit olmalıdır."
diyordu. Öte yandan, bütün bu karşı çıkışlara rağmen, bu güne kadar hiç
kimse Geller´in yaptıklarının içyüzünü açıklamış değil.