Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  BlackWorld'sBlackWorld's  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 AtaTürKçülüqün Yeri ve anLamı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
asi_qenc
Admin
Admin
asi_qenc


Mesaj Sayısı : 132
Kayıt tarihi : 18/08/08
Yaş : 31

AtaTürKçülüqün Yeri ve anLamı Empty
MesajKonu: AtaTürKçülüqün Yeri ve anLamı   AtaTürKçülüqün Yeri ve anLamı EmptyPerş. Ağus. 28, 2008 12:54 am

'Atatürkçülüğün Yeri ve Anlamı'


Aşağıdaki yazı 1968'de, demek ki yaklaşık 40 yıl önce bu köşede yayımlanmıştı.

Hiçbir yorum yapmadan yine aynı başlıkla yayımlıyorum.

***

" 1- DEĞİŞİM

İnsan toplumları devamlı değişim içindedirler. Bu değişimi hiçbir güç durduramaz. Evrenin kanunları evrenin bir parçası olan insan toplumunda da geçerlidir. Madenler ısıtılınca genişler; su belirli bir sıcaklıkta kaynar. Toplum işte bu soydan kanunlara bağlıdır. Ne var ki biz toplumun kanunlarını ancak tarihin laboratuvarında açık-seçik görebiliyoruz. Çünkü madenlerin ısınması için nasıl bir zaman parçası gerekiyorsa, insan toplumundaki değişiklik için bir süre gereklidir. Bu süre gereklidir. Bu sürenin bazan çok uzun oluşu insanları aldatabilir; "hiçbir şey değişmiyor" duygusu yaratabilir.

Tarihin derinliklerine bakınız: İnsan toplumlarının ilkel yaşayıştan kölelik düzenine geçtiğini, kölelikten sonra feodalitenin başladığını göreceksiniz. Feodaliteden sonra gelen burjuvazi, uygarlık tarihinde kapitalizm aşamasına damgasını basmıştır. Kapitalizmin ardından sosyalizm gelmektedir. Her bir değişimde, insan toplumlarındaki imtiyazlar biraz daha tasfiye edilmiş, özgürlük biraz daha kazanılmıştır.

2- DEVRİM

İşte yukarıdaki değişimi insan iradesiyle ileriye doğru hızlandırmak devrimi yaratır.

Demek ki kölelikten sosyalizme doğru yürüyen evrensel değişimde ileriye doğru her bir hızlı adım, bir devrim sayılır. Türkiye'de Atatürk devrimlerinin değeri işte buradadır. Kapitalizmin emperyalizmini Anadolu'da kan ve ateşle yenmek bir devrimdir; Cumhuriyeti ilan etmek bir devrimdir; laikliği devlet yönetiminde geçerli kılmak bir devrimdir. Geleceğin toplumu, Cumhuriyet biçiminde antiemperyalist ve laik olacaktır. Geleceğin toplumuna giden yolun temel taşlarını büyük iradesiyle yerli yerine koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk , Türk tarihinin yetiştirdiği en büyük devrimcidir. Eğer Atatürk olmasa idi, uzun bir tarih süreci içinde Türkiye gene Cumhuriyete kavuşacak, laikliği gerçekleştirecekti. Çünkü yakın bir tarihte, dünyada ne şah, ne padişah, ne kral kalacaktır; yakın bir tarihte bütün insan toplumları laik olacaktır.

Ama Türkiyemizin bu gidişte şerefle öncelik alması Atatürk sayesindedir.

3- KARŞI-DEVRİM


Yazımıza başlarken toplumun devamlı ve kaçınılmaz değişim içinde bulunduğunu söylemiştik. Bu değişim ileriye doğrudur. Bu değişimi sosyalizme doğru hızlandırmak insan iradesiyle nasıl mümkünse ve bunu sağlamak nasıl devrimi yaratıyorsa; toplumun kaçınılmaz değişimini bir süre için geciktirmek veya geriye çevirmek de insan iradesiyle mümkündür. İşte toplumun ileriye doğru değişimini bir süre için geciktirebilen veya geriye çevirebilenler karşı-devrimci'lerdir. Toplumun tabiî değişim kanunları içinde bu irade çatışma halindedir.

Türkiye'de bugün ileriye gidişi durdurmak isteyen güçler dışardaki karşı-devrimci çevrelerle işbirliği halindedirler. Bunların husumeti, Türk tarihinin en büyük devrimcisi Atatürk üstüne yoğunlaşmaktadır.

4- EMPERYALİZM

İnsanın insanı sömürmesi yanında bir yabancı devletin bir başka milleti sömürmesi vardır. Bugün Türkiye'de emperyalizm -basit bir tarifle- yabancıların Türk milletini sömürmesidir, diye tanımlanabilir. Emperyalizm milli bilincin ve devrimci şuurun uyanmasını istemez. Çünkü bir toplumun milli bilinci keskinleşir ve bir millette devrimci şuur uyanırsa, sömürücü güçleri tasfiye etmek imkânları kuvvetlenir. Bunun içindir ki, emperyalistler Türkiye'de karşı-devrimcilerle ittifak halinde şu programı uyguluyorlar:

a) Milli bilinci körletmek için ümmetçiliği ve şeriatçılığı körüklüyorlar.

b) Devrimci şuuru uyutmak için devrimci güçleri çürütmeye çalışıyorlar veya satın almaya uğraşıyorlar.

Eğer milliyetçi güçler yabancı bir devletin nüfuzunu kabullenecek kadar yozlaşırsa Türk milleti emperyalizme tam anlamıyla teslim olacak ve uygarlık yarışında ileriye gidiş bir süre için karşı-devrimciler ve yabancı ortakları eliyle durdurulacaktır.

***

İşte bu açık seçik tablo içinde "Atatürkçüyüm" diyen kişinin, devrimcinin iradesini hangi yönde kullanacağı bilimsel bir gerçek olarak ortaya çıkar. "Atatürkçülük" lâf ü güzaf değil, evrenin bilim kanunları içinde değeri, yeri ve anlamı olan bir tarihi olgudur.

12 Ekim 1968"

İLHAN SELÇUK - CUMHURİYET 28.03.2007
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://blackworld.forummum.com
 
AtaTürKçülüqün Yeri ve anLamı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Siyaset ve ülkemiz :: Atatürk ve ülkemiz-
Buraya geçin: