Judas Priest, 1967'de Wednesbury'de (Birmingham-İngiltere) K.K.Downing ve Ian Hill etrafında şekillenen bir heavy metal grubudur.Klasik kadrosu; vokal Robert Halford, gitaristler K.K.Downing ve Glenn Tipton ve bas gitarist Ian Hill'den oluşur. Judas Priest, klasik heavy metal özellikle de New Wave of British Heavy Metal (İngiliz heavy metalinin yeni dalgası) tarzının ideal örneğidir ve yüzlerce grubu etkilemiştir. Bunlar onların "Metal Gods" ismine sahip olmalarını sağlamıştır.
Müzikalite
Heavy Metal'in atalarından biri olan Judas Priest, K.K.Downing ve Glenn Tipton'un çift lead-gitarları ile gitar düetleri ve Rob Halford'un yüksek perdeden çığlıklarla donanmış lead vokalleriyle bilinir. Ancak, grubun getirdiği en büyük yenilik çifte ritm gitardır. Bu hard rock ve özellikle heavy metal'de esaslı bir rol oynar. Her ne kadar Wishbone Ash, Scorpions vs. Judas'tan önce de benzer çift gitarı kullanmış olsa da, hiçbiri çifte ritmi müziklerinin tamamlayıcı bir bölümü olarak ve sürekli kullanmamıştır. Çifte ritm(dual ritm); iki gitaristin aynı tekrarlanan bölümü, sürekli ve aynı anda, sadece çok kısa değişikliklerle çalmasıdır. Judas Priest bu yeni ritm gitar stilini ilk albümleri Rocka Rolla ile getirdiğinden beri, bu heavy metal'in standart özelliği haline geldi. Judas Priest'in tarzının bir başka önemli yönü de; hızlı riff'lerin arasına melodik sololar koymalarıdır. Ayrıca grup çoğunlukla dönemindeki rock gruplarından daha hızlı çalıyordu ve gitarlara daha "metalik" bir ses getirdi.
Birçok kişi (bunlara Judas'tan etkilenmiş müzisyenler ve ünlü hard rock ve heavy metal gruplarının üyeleri de dahildir) , "saf" heavy metal diye adlandırılan şeyin temelinin, kuruluşunun Judas Priest'in şu 3 ilk dönem albümleri olduğuna inanır: "Sad Wings of Destiny"(1976) , "Sin After Sin"(1977) ve "Stained Class"(1978)...
Etkilenenler
Judas Priest 3 müzikal jenerasyonda sayısız müzisyen ses, teknik ve imaj bakımından etkilemiştir(örneğin: Manowar'ın deri ve zincirli görünümü Priest'ten gelmedir). Bu grupların arasında: Iron Maiden, Anthrax, Accept, Metallica, Megadeth, the Melvins, Manowar, Mercyful Fate, Venom, Slayer, Dokken, Helloween, Stratovarius, Iced Earth, Poison, Napalm Death, Primel Fear, Dream Theater ve Pantera vardır...
Judas Priest'in Tarihçesi
K.K.(Kenneth) Downing ve Ian Hill birbirlerini neredeyse doğdukları günden beri tanıyorlardı. Yakın yerlerde yaşadılar ve aynı okullarda okudular (hatta aynı yuvada). Arkadaşlıkları gençlik dönemlerinde aynı müzikal eğilime sahip oldukları için daha da gelişti (Jimi Hendrix, Cream, the Yardbirds). Ve ikisi de bir ensturman çalmayı öğrenmeye başladılar.
1968'de Judas Priest adındaki iyi bilinen yerel bir grup (isim Bob Dylan'ın John Wesley Harding adlı albümündeki "The Ballad of Frankie Lee and Judas Priest" parçasından alınmıştır) dağılır ve vokalleri Alan Atkins, Downing ve Hill'le yakınlaşır. Onlar Alan Atkins'i vokalleri olarak alırlar ve grubun isminin de Alan Atkins'in eski grubunun ismi "Judas Priest" olmasında karar kılarlar.
Downing'in kontrolü altında, grup hızlı bir şekilde tarzlarını blues melodilerinden, daha sonra "heavy metal" olarak adlandırılacak olan tarza kaydırırlar. Bu üçlü 1974'e kadar değişik davulcularla Birmingham ve çevresinde yaygın turlar düzenlerler ve Budgie, Thin Lizzy ve Trapeze gruplarına da destek olurlar. Finansal zorluklar ve birlikte çalıştıkları Tony Iommi'nin şirketi "IMA" ile yaşadıkları sorunlar, Alan Atkins ve davulcuları Alan Moore'un ayrılıklarına sebep olur.
O dönemde Ian Hill'in birlikte olduğu bir kız, kardeşini -yani Robert Halford'u- vokal olarak önerir. Halford gruba kabul edilir ve yanında eski grubu Hiroshima'dan davulcu John Hinch de gelir. Bu kadro Büyük Britanya'da büyük turlar düzenler ve Budgie'ye de sıkça destek olur. Hatta Norveç ve Almanya'daki bazı konserlerde headliner olarak çıkar.
İlk albümleri için stüdyoya girmeden önce plak şirketi başka bir müzisyenin onlara katılmasını önerir. Klavye ya da trompetçi eklemekte isteksiz olan Downing, ikinci bir gitaristte karar kılar; Flying Hat Band'den Glenn Tipton.
Grup üyelerine göre, kayıt sırasında bazı teknik sorunlar vardır ve bundan dolayı grubun ilk albümü "Rocka Rolla" kötü ses kalitesinden zarar görür. Ayrıca yönetim sorunları çıkmıştır, gruba göre; yapımcı Rodger Bain (Black Sabbath dahil olmak üzere birçok grubun yapımcılığını yapmıştır) albümden Judas sahne klasikleri "Tyrant" , "Genocide" ve "The Ripper"ı çıkarmıştır ve hatta 10 dakikalık bir şarkı olan "Caviar and Meths"i 2 dakikalık ensturmantal bir parça haline getirmiştir. Albüm çok ses getirmemiştir. Ertesi yıl grup, Reading Festivali'nde çok iyi bir performans göstermiştir.
Grup bu sefer daha tecrübeli ve cesaretli olarak ve bu sefer yapımda sözlerini geçirerek (yapımcıyı da kendileri seçmiştir) ikinci albümlerini çıkardılar; Sad Wings of Destiny (1976). Bu albüm daha çok eski materyali içeriyordu. İçinde önceden bilinen, grubun konser favorisi "Victim of Changes" de bulunuyordu. Bu parça; ilk Judas Priest'in (Alan Atkins'in grubu) "Whisky Woman" parçasıyla, Robert Halford'un eski grubu Hiroshima'nın "Red Light Lady" parçasının kombinasyonuydu.
Birbirini izleyen üç albüm ; Sin After Sin(1977) , Stained Class(1978) ve Hell Bent For Leather (Britanya'da - Killing Machine) (1979) heavy metal'in olasılıklarını ve sınırlarını daha fazla araştırdı. Bu süreçte çok yetenekli dönemlik davulcularla çalıştılar, Simon Phillips ve Les (James Leslie) Binks.
Hell Bent For Leather'dan sonra grup, bir konser albümü çıkardı, Unleashed in the East(1979). Japonya'da kaydedilen bu konser albümü gruba ilk platin plağını kazandırdı. Les Binks gruptan ayrıldı ve yerine eski Trapeze davulcusu Dave Holland geldi.
Bir sonraki albümleri, 1980'deki British Steel, İngiliz listelerine 3. sıradan girdi. Ve bu albümleri ile ikinci platin plaklarını aldılar.
1981'de de Point of Entry albümünü çıkardılar.
1980'lerin başlarında Judas Priest en çok satanlardaydı. 1982'de "You've *** Another Thing Comin' " single'ıyla Screaming For Vengeance albümü çıktı. Bu albüm 1 milyondan fazla sattı.
2 yıl sonra Defenders of the Faith albümü çıktı(1984). Ve o da neredeyse bir önceki albümün başarısını yakaladı. Bu dönemde Metallica ve diğer speed/trash metal gruplarının popülaritesinin artmasıyla dünyadaki metal zevkleri değişmeye başladı.
1986'da Turbo çıktı. Dönemin trendine uymamasına rağmen Amerika'da 1 milyondan fazla sattı.
1987'de Priest...Live! adlı bir konser albümü çıkarıldı.
1988'deki Ram It Down sert metale dönüş idi. Dave Holland gruptan ayrıldı. Yerine Scott Travis geldi.
Ve 1990'da, birçoğunuzun çok iyi bildiği Painkiller albümü çıktı. Birçok kişi bu albümü Priest'in en iyi albümü olarak değerlendirir (benim de şahsen ÇOK sevdiğim bir albümdür ancak asla "en iyi" albümü diyemem).
Ve Priest'in zor dönemlerine girildi...
Zor Dönemler
Fazlasıyla başarılı Painkiller turunun sounda "efsanevi" vokal Halford, birkaç yıldır grup içinde olan gerginlik nedeniyle ayrıldı. 1991 yılında başlamıştı zaten dedikodular. Yine de Halford, "Metal Works '73 - 93' " adlı derleme albümde işbiliği yaptı. Bu albüm Priest'in 20. yılı anısınaydı. Aynı zamanda aynı isimli bir vidyoda da rol aldı Halford. O yılın sonunda resmen ayrılıdığı ilan edildi. Robert Halford, 90'ların başında kendi grubunu başlattı; "Fight"... Ayrıca daha sonra, Halford adında bir grup daha kurup solo kariyere devam etmiştir...
1996'da önceden "British Steel" adlı Judas Priest cover grubunda vokallik yapan Tim "Ripper" Owens gruba alındı. Bu kadroyla 2 albüm yapıldı; Jugulator ve Demolition(Ayrıca 1998'de de Live Meltdown adlı bir konser albümü yapıldı). Jugulator'daki "Cathedral Spires" Owens'ın Priest'teki en iyi işi olarak adlandırıldı, bu Tim owens'ın iyi vokal özelliklerine sahip olduğunu gösteriyordu. Ancak Demolition albümü tam bir hayal kırıklığıydı. Böylece, Ripper'ın asla ASLA efsane vokal Rob Halford kadar iyi bir vokal olamayacağı iyice anlaşıldı... (Tim Owens'ın sesini asla sevemedim, oysa iyi bir vokaldir, ama doldurmaya çalıştığı yer fazla büyüktü sanırım)
Owens'ın grubun hayranından vokali olma hikayesi "Rock Star" filmine konu oldu. Ama Owens'ın filmin prodüksiyonu ile alakası olmadı. Filmin Owens'ın hikayesiyle çok az ilgisi olduğundan, Judas Priest daha sonra filmle alakalarını kesti...
Yeniden Bir Araya Geliş
Neredeyse 12 yıllık ayrılık sonunda Priest orjinal vokali Rob Halford'la Temmuz 2003'te bir araya geldi. Priest Owens'la "dostça" ayrıldı. Owens Amerikalı heavy metal grubu Iced Earth'e geçti ve "The Glorious Burden" 2004'te kaydedildi.
Priest 2004'te hemen bir konser turu düzenledi ve ayrıca Ozzyfest'de headliner olarak çıktı. İki tur da çok başarılı geçti. 1 Mart 2005're yeni stüdyo albümü Angel of Retribution çıktı (bana kalırsa eski tadı veremeyen bir albümdür, ancak dünya piyasasında başarılı oldu. en azında Halford geldi!).