Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  BlackWorld'sBlackWorld's  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 6. hisse bilimsel onay

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
asi_qenc
Admin
Admin
asi_qenc


Mesaj Sayısı : 132
Kayıt tarihi : 18/08/08
Yaş : 31

6. hisse bilimsel onay Empty
MesajKonu: 6. hisse bilimsel onay   6. hisse bilimsel onay EmptySalı Ağus. 19, 2008 2:11 pm

Parapsikoloji ve Metafizik olarak adlandırılan 5 duyuyu aşan olguların
bilimin ışığı altında ele alınmasının yararlarını ve gerekliliğini
sürekli olarak vurguluyoruz. Hatta ülkemizde de en kısa zamanda ciddi
ve bilimsel verilere dayanan Parapsikoloji ve Aşkın (Transandantal)
Şuur hallerini tanıtan enstitülerin kurulmasını diliyoruz. İnsanı
böylesine yakından ilgilendiren ve “Bireysel Gelişim” adına büyük bir
ciddiyet taşıyan fenomenleri yaşayanların bilimsel etütler içinde
incelenmesinin yararı açıkça ortada. Bu karara varmamızı siteden
danışma almak isteyen binlerce genç arkadaş sağladı. Aksi halde o
insanlar ya şarlatanların eline düşüyor ya da olağanüstü bir çaba ile
kendi kendilerini eğitmek, zor, dar ve acılı yollardan geçmek zorunda
kalıyorlar. Bütün dünya üniversitelerinde Parapsikoloji kürsüleri ve
binlerce bu konularda araştırma yapan enstitü varken, bizim ülke olarak
bu konuları görmezden gelmeye çalışmamız şaşırtıcı bir durum ve
anlaşılır bir gerçeklik değil. Bilim adamlarına göre yapılan son deney
ve araştırmalar, "altıncı his" denilen şeyin "bir söylenti ya da
metafizik" olmadığı konusunda ciddi deliller ortaya koydu.

Amsterdam
Üniversitesi profesörlerinden psikolog Dick Bierman, tüm zamanların en
"ciddi" paranormal deneylerinden birini geçtiğimiz günlerde
gerçekleştirdi. Bir grup "sıradan" vatandaş, Hollanda’da bir hastanede
en son teknoloji ürünü cihazlarla incelendi. Prof. Bierman, beyin
faaliyetleri ultrasonografik cihazlarla izlenen deneklerden bir kısmı
hakkında edinilen verilerin, bu insanların "olayları önceden sezebilme"
yeteneklerine sahip olduğunu kanıtladığını açıkladı. Elde edilen
verilere göre beynin işleyişi, bazı kritik olaylar olmadan hemen önce
belirgin bir biçimde değişerek yoğunluk kazanıyor.

Geleceği Görmek Mümkün mü?

Araştırma
sonuçlarını İngiliz Daily Mail Gazetesi’ne açıklayan Prof. Bierman,
"Şimdi araştırmayı daha da ileriye götürüp kimlerin geleceği görmekte
daha başarılı olduğunu keşfetmek istiyoruz" dedi. Cambridge
Üniversitesi’nin Nobel ödüllü profesörü Brian Josephson da "Şu ana
kadar bulunan deliller, ’gelecekten bilgi alma’nın mümkün olduğu
yönünde ikna edici. Fizik biliminde bunu yalanlamak mümkün değil" diye
konuştu. Son araştırmanın doğrulanması halinde, "aniden ürperme" ve
"dejavu" gibi herkesin yaşayabildiği paranormal olaylar da bilimsel
düzeyde açıklanabilecek. Bu son deneylerden önce yapılan bazı
istatistiki çalışmalar da altıncı his konusunda önemli ipuçları
vermişti. 11 Eylül saldırılarından kılpayı kurtulanların da "aniden
bastıran bir karamsarlık" ve "tıbbi bir nedeni olmayan mide ağrısı"
gibi hisler yüzünden İkiz Kuleler’e gitmekten son anda vazgeçtiği
belirtildi.

Stargate Projesi

CIA, 1970’lerde başlayıp
1995 yılına kadar sürdürdüğü çok gizli "Stargate Projesi"yle SSCB’ye
karşı "psişik casusluk savaşını" kazanmayı amaçlıyordu. Projede görev
alan Dr. Dean Radin, askerlerin bazı durumlara önceden tepki verdiğini
kanıtlamıştı. Nobel ödüllü kimyacı Dr. Kary Mullis, devraldığı
araştırma hakkında, "Tüyler ürpertici bir olay. İnsanların üç saniye
sonrası da olsa geleceği görebildiğine bizzat şahit oldum" demişti.

Bir yazar örneği

American
Dowser Dergisinin Bahar 95 sayısı cilt 35’te yayınlanan yaşanmış gerçek
bir 6 his öyküsünün binlerce ve yüzbinlerce hatta milyonlarca örneğine
benzediğini ve bu tip örneklerin konunun daha iyi anlaşılması için
sunulmasının yararlı olduğunu düşündük…

Mahkemelerde görev
yapan, zihinsel sağlık danışmanı Barbara Butter, bir klinik psikologu
ve aynı zamanda da yazar. Yazarlıkla ilgili 6. hissini şöyle anlatıyor:
“Ben bir yazarım. Bazen öyle olur ki haklarında özel ilgim ve bilgim
olmayan karakterleri içeren ve konularının aklıma nereden geldiğini
bilmediğim öyküler yazıyorum. Nasıl olduğunu bilmiyorum, ama kişi ve
durumlar zihnimde kendiliğinden, rasgele oluşuyorlar.

İki yıl
önce ilk kısa öykümü yazdım. Öyküm Kanada sınırından değerli taşlar
kaçıran, Vietnam’da savaşmış eski bir asker hakkındaydı. Yolda başına
gelen bir olay onu, yaşam tarzını değiştirecek bir karara doğru
yönlendirmişti; derken kayıp bir çocuğa rastlayıp onun yaşamının
kurtulmasında önemli bir rol oynamıştı. Bu olay onun yeni bir kimliğe
bürünmesine neden olmuştu.
Bu karakteri seçmiş olmak beni bile
şaşırttı. Çünkü Vietnam’da savaşmış askerler hakkında şahsen bir bilgim
olmadığı için karakteri inandırıcı kılmam mümkün olmayacaktı. Fakat
Vietnam savaşındaki olaylar konusunda herkesin sahip olduğu bilgiler
dahi öykünün inandırıcı olması için yeterliydi. Bu yıl eski bir Vietnam
askeriyle tanıştım. Onu daha önce iki kere görmüştüm ve dikkatimi
çekmişti. Sonra bir sınıfta bir araya geldik. Çabucak birbirimize
ısındık. Arada bir karşılaştığımızda bana kıymetli taşları Meksika
sınırından kanun dışı kaçırma yollarını anlattı.

Acaba diğer
öykülerimden bazılarını da önceden seçerek yazmış olabilir miyim?
Birbirinden uzak olup da kaderlerinde karşılaşmak olan insanların
arasında akan enerjiler birçok değişik yollar ilerliyor olabilir. Yoksa
enerjiler başka bir yolla iletilmek yerine, yazdığım sırada mı
geçiyorlar? Belki yazar olduğum için bu, alıcı olduğum yollardan biri.

Ben,
hepimizi evrende çeşitli şekillerde henüz tanımlanmamış, değişik
bağlantılarla birbirine manyetize olmuş, değişik türlerin iki kutuplu
çekimleriyle yaşamını sürdürebilen enerji partikülleri olarak
düşünüyorum. Acaba daha tanıyamadığımız başka hangi önceden sezme
yolları olabilir?”

Bilimin Üniversite düzeyinde yaptığı
araştırmalar, hem meslektaşları hem de 6.ıncı Hissi deneyimlenen halk
açısından çok yararlı. Önümüzdeki günler bu olguların bilimin ışığında
pırıl pırıl aydınlanacağı günler ve dünyamızın da hep iddia edildiği
gibi büyük bir değişim sürecine girdiğinin de bir işareti.

Beş
duyunun dışına taşan ve Parapsikoloji Bilimi tarafından “Extrasensory
Perception” olarak adlandırdıkları (duyu dışı algılamalar)
“Alışılagelmişin Dışı Farklı Psikoloji” anlamına gelmektedir. Telepati,
telekinezi, duru görü çalışmaları ve özellikle duru görü olayları
günümüzde daha sık görülmektedir.

Duyu dışı algılamalar geçmişi,
şimdiki zamanı ve geleceği algılamak olarak üçe de ayrılabilir. Ve bu
araştırmalar bilimsel ensitülerde incelendiğinde insanla ilgili çok
daha derin gerçeklere de ulaşılır. Ve böylelikle insanın en değerli
yönü dejenere olmaktan ve dejenere edilmekten kurtulur…

(06.05.2007-Hürriyet)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://blackworld.forummum.com
 
6. hisse bilimsel onay
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Metafizik :: Psişik Yetenekler-
Buraya geçin: