Ara sıra yaşanan sınırların ötesine taşmış farkındalık deneyimleri,
bazı şeyleri sezgisel olarak, duyusal algıların desteği olmaksızın
bilmemizle sonuçlanabilir. Nasıl olduğuna pek dikkat etmesek de bunu
sık sık yaşıyor olabiliriz. Telefon çaldığında kimin aradığını
bilebiliriz. Bir mektubun veya paketin yolda olduğunu biliriz. Telefon
çaldığında kimin aradığını bilebiliriz.En doğru zamanda en doğru yerde
olmak gibi harika bir yeteneğe sahip olabilir kolayca park yeri
bulabilir, girdiğimiz ilk dükkanda aradığımız malı bulabiliriz.
Problemlerin nasıl çözümleneceğini bilebiliriz. Okuduğumuzu hiç çaba
harcamadan kavramada fevkalade yetenekli olabiliriz. Kişisel bazda veya
dünyanın herhangi bir yerinde olacak olayları önceden bilme
durumlarıyla karşılaşabiliriz. Telepatik ve önceden haber veren rüyalar
görebiliriz. Bir insanı düşünerek onun düşüncelerini ve içinde
bulunduğu koşulları bilebiliriz.
Bazı kişilerin içsel
yetenekleri öyle gelişmiştir ki bu şeyleri ve daha birçoklarını iradi
olarak yapabilirler. Bulundukları yerden çok uzak yerlerde olan
hadiseleri iç vizyonlarıyla görebilirler. Bir başka kişinin zihnini
veya bedenini görebilir, hastalık ve psikolojik rahatsızlıkların
tezahürüne neden olan iç şartları teşhis edebilirler. Bazıları doğanın
sübjektif seviyelerine nüfuz edebilir ve evrenin daha ince işlerini
ayırt edebilirler. Bazıları da Hakikatin Özünü görür ve tezahür
halindeki yaşamın kaynağını bilirler.
Bu yeteneklerle,
farkındalığı arttırmak ve işlevleri gerçekleştirmek amacıyla bir süre
uğraşmak ve deneyim yapmak faydalı olabilir. Fakat bunları ruhsal
büyümeyi ihmal etme noktasına gelecek kadar çok kendini kaptırmak ve
aşırı meşgul olmak zararlıdır. Bizim yalnızca bir beden veya zihin
olmaktan öte bir yanımız olduğunu bize kanıtlamaları bakımından ara
sıra deneyimlenen duyular dışı idrak diğer adıyla DDA olaylarının
faydası olabilir. Bu sayede ruhsal potansiyelimizi gerçekleştirmeye
götüren daha yüksek bilgileri kazanma olasılıklarını keşfetmeye
esinlenebiliriz. Kendi kendine şifa vakalarına ve bunların belli
koşullarda meydana getirdiği belirgin düzelmelere ve hatta odaklanmış
bir niyet vasıtasıyla fizik nesnelerin materyalize oluşu vakalarına
tanık olmuş veya deneyimlemiş birçok kişi, bunların sonucundan
yaşamlarını daha olumlu yönde değiştirmişlerdir. Fizik evrenin hiç de
sanıldığı gibi katı ve hükmedilemez olmadığının aksine akışkan, esnek
ve içsel nedenler gerektiği gibi ayarlandığında dönüşüme açık olduğunu
kendi gözüyle görmüşlerdir.